ISPARTA DEPREMİ ÇABUK UNUTTU

Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen ve büyük bir yıkıma sebep olan depremlerin ardından tüm Türkiye’de olduğu gibi Isparta’da da panik havası oluşmuş, geçen 6 aylık süre zarfında depremlere yönelik birçok toplantı ve çalıştay gerçekleştirilmişti. Yaşanan panikle birlikte insanlarda deprem bilinci üst seviyelere çıkmışken, 6 ayın sonunda deprem konusu gündemden kalktı.

Dönem dönem yaptığı çıkışlarla Isparta’nın acı gerçeklerini kamuoyu ile paylaşan Risk Kentsel Dönüşüm Merkezi Yüksek Mimar Caner Ataseven, “Şu an ilimizde binaların deprem analizleri (halk tabiriyle karot testi) ve kentsel dönüşüm adeta durma noktasına gelmiştir. Hatay’da yaşanan yıkımın benzerini yaşamadan ve çok geç olmadan bir an önce tedbir alma mecburiyetindeyiz.” Diyerek uyarılarda bulundu.

Ataseven açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen yüzyılın felaketi olarak adlandırılan büyük depremden sonra Isparta’da yüzlerce site ve apartman sakini büyük bir korkuyla evlerinin depreme dayanıklı olup olmadığını sorgulamaya başladılar. Deprem sonrası iki ay ofisimizin telefonları kitlendi, tüm teknik personel işi gücü bırakıp telefonlara cevap vermeye ve teklif hazırlamaya yoğunlaştı. Yüzlerce apartman ve siteye teklif verdik. Fiyatlar da çok uygundu, daire başı 2-3 bin TL arası. Fiyata hiç takılmadılar bile, hemen yaptıralım dediler. Arayanlara dedim ki: “Paniklemeyin, acele etmeyin, öncelikle apartman sakinleri olarak toplanın, çoğunluk olarak hemfikir olun.”

SONUÇ:

BİR KİŞİ BİLE YAPTIRTMADI.

Esasen şahsen ben bu duruma alışığım. Her deprem sonrası aynı durumu yaşarım. Panikleyip arayanlara derim ki: Sakin olun, nasıl olsa 2 ay sonra korku geçecek ve unutmuş olacağız. Yine aynı son yaşandı. Bu yüzyılın felaketi olduğu için bu kez bu kadar çabuk unutulmaz diye ümit etmiştim, fakat üzerinden sadece altı ay geçmiş olmasına rağmen deprem artık gündemimizde bile yok. Oysa bilimsel olarak biliyoruz ki Isparta deprem riski açısından en riskli illerden biri ve 1914’ten beri 109 yıldır büyük yıkıcı deprem yaşanmadı. Aynı fay hattında enerji birikmeye devam ediyor ve risk her geçen gün artıyor.

Halkımızın bu reaksiyonu her ne kadar sosyoloji biliminin araştırma konusu olsa da, halkın haklı gerekçeleri de bulunmaktadır. Binalarına deprem dayanım testi yaptırdıklarında sonuç olumsuz çıksa bile evlerini boşaltıp yıkmak zorunda değiller fakat insanları esas düşündüren sonrası. Evlerinin depreme dayanıksız olduğunu öğrendikten sonra o evde yaşamak ve rahatça uyumak artık zor gelmektedir. Ama durumu bilmemek adeta mutluluktur. Bir diğer neden ise; kat malikleri apartmanları için bir karar almaya çalıştığında uzlaşma çok zor olmaktadır. Komşular arası husumet veya iletişim sorunları ortak karar almayı oldukça zorlaştırmaktadır ve süreci uzatmaktadır. Halkın bu işlemi yaptırmamalarının bir diğer nedeni iste ekonomik kaygılardır. Depreme dayanıksız binalarını yıkıp yenisini yapmak veya güçlendirmek mevcut inşaat maliyetleri enflasyonunda çok zor gelmektedir. Bu nedenle her an deprem beklemekte olan Isparta’ya da İstanbul ve deprem bölgesine sağlanmış olan devlet destek ve teşvikleri sağlanmalıdır. Aksi takdirde hemşerilerimizin depreme dayanıksız evlerinde ölümü beklemekten başka bir şansları kalmamaktadır.

Çözüm Önerileri:

İstanbul için sunulan yarısı bizden kampanyası acilen Isparta için de sağlanmalıdır. Deprem bölgesi için sunulan 500bin TL hibe ve 800bin TL faizsiz kredi imkânı Isparta için de sağlanmalıdır. Riskli binalar için taşınma ve kira yardımları ilimizin kira gerçekleri oranında arttırılmalıdır. 2bin TL kira yardımı ilimiz ve ülkemiz gerçeklerinden çok uzak kalmıştır. Halkımızın ev alma ve inşaat yapma kredisine ulaşım şartları iyileştirilmelidir. Kredi faiz oranları çok yüksektir ve bankalar yüksek miktarda kredi vermek istememektedirler. Yerel idareler ve belediyeler halkın riskli binalarını dönüştürmelerini teşvik amaçlı ufak ta olsa bir emsal artışı yapmalıdırlar. Belediyeler özellikle şehir merkezinde bitişik nizamlı parsellerde otopark zorunluluğunu kolaylaştırmalıdır. Evini kentsel dönüşümle yenilemek isteyen vatandaş belediyelerin harç ve ücretlerinin tümünden muaf tutulmalıdır. Vatandaş aynı anda hem kira hem kredi faiz desteğinden faydalanabilmelidir. Kentsel dönüşüm müteahhidinden istenen teminat tüm inşaatlardan istenmelidir. Devlet halkı güçlendirmeye teşvik etmeli, güçlendirme destekleri verilmelidir. Kentsel dönüşümlü parsellere hazırlanacak projelerin ve yapı denetimin KDV’si %1 olmalıdır.

Şu an ilimizde binaların deprem analizleri (halk tabiriyle karot testi) ve kentsel dönüşüm adeta durma noktasına gelmiştir. Hatay’da yaşanan yıkımın benzerini yaşamadan ve çok geç olmadan bir an önce tedbir alma mecburiyetindeyiz. Yarın “KEŞKE..” dememek için!