Şehit olmasaydı 28 gün sonra düğünü vardı

HABER: KUM SAATİ

Düğün hazırlığı yapan 18 günlük Uzman Çavuş Yunus Emre, 2016 yılında şehadet şerbetini içti. Henüz 24 yaşında olan Yunus Emre, Siirt'in Eruh İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olduğunda geride aile ve evlenmeye hazırlandığı nişanlısını bıraktı. Düğün davetiyeleri bile basılmaya hazırlanan Yunus Emre, Isparta’yı da yasa boğdu. Cenaze namazını imam olan ağabeyinin kıldırması da ayrı bir mana yaşattı.

Yarım kalan hayatlar, geride bırakılan sevdiklerin bir başka hikayesi için bu sayımızda Uzman Çavuş Yunus Emre’nin ailesine konuk olduk. Evlerinde gerçekleştirdiğimiz söyleşimizi Şehit Yunus Emre’nin anılarının yaşatıldığı özel odasında yaptık. O’na ait ne varsa kıyafetlerden, kullandığı özel kokularına, traş takımına kadar hepsi yerli yerinde duruyordu. Anne Emine Emre konuşmakta hala güçlük çekiyor, baba İsmail Emre ise metanetini koruyarak, ‘Vatan sağ olsun, oğlum vatanının, milletini çok seven bir çocuktu. Vatan topraklarına emanet ettik’ diye söze başladı:

“Sizinle röportaj yapacağımızı bildirdiğiniz gece oğlumu rüyamda gördüm, bana gülüyordu. Öncelikle bunu söylemek istedim. Yunus Emre, çok uzun boyluydu, 1.80-1.90 boyu vardı. Bebekliği çok tatlıydı. 3 oğlum var, Yunus Emre 3.numaraydı. Büyüklerle takılmayı çok severdi. Çocukluğu çok güzeldi, eğitimde başarıydı, İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi. Askere gitti, asker olacağım diye tecil ettirmiş zaten, havacı olarak askerliğini yaptı. İzmir Foça’da eğitimini bitirdi, 47 gün sonra ilk görev yerinde şehit düştü. 3 operasyona gitmişler, 2’si boş çıkmış, 3.operasyonda şehit oldu. Oğlum, hep asker olmak istemişti. Ben il dışında küçük oğlum Osman’la çalışmaya gitmiştim, eşim evdeydi, telefon geldiğinde tedirgin oldum. Ortanca oğlum Mustafa haberi almış, bizi aradı ve eve geldik, eve geldiğimizde içimizi bir acı kapladı, evin etrafı, sokak her yere bayrak asmışlar. O zaman anladım. Siirt’te Akmeşe mevkiinde 4 arkadaşı ile birlikte otururken, karşılarında terörist grubu görmüşler.  Yunus hemen arkadaşlarına çökün demiş ve silahını doğrultmuş ama teröristler erken davranmış ve vurmuşlar oğlumu. Bunu arkadaşları anlattı bize. Yunus, çok dürüst bir çocuktu, ibadetini eksik etmezdi. O’nun anılarını yaşatmak için özel oda yaptık. Hala arkadaşları gelir bu odaya, ona ait anılarını anlatırlar bize. Hatta torunum, amcamı yaşatacağım diyor. Yunus, şehit olmasaydı 28 gün sonra, 7 Ağustos 2016’da düğününü yapacaktık. Düğün öncesi Siirt’e ev açmıştık, tüm eşyalarını hazırlamıştık, şehit olunca o eşyalar da geri geldi. Nişanlısı bizim gibi perişan oldu, artık o da bizim bir evladımız gibi. Davetiyeleri bile basılmaya hazırlanıyordu. Şehit haberi gelince, matbaacı haberlerde duymuş, ‘Bu şehit bizim davetiyesini basacağımız Yunus” demiş. Hem şehadet hem bu acı bizi çok yıktı, ama vatanımız için, evladımız için dayanmaya çalışıyoruz.”

CENAZE NAMAZINI AĞABEYİ KILDIRDI

İlk görev yerinde şehit olan 18 günlük uzman çavuş oğlumuzun cenaze namazını, imam olan ağabeyi Mustafa Emre kıldırdı. 15 Temmuz Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Garnizon Şehitliği'nde toprağa verdiğimiz evladımız artık vatan topraklarına emanet. Evladımızın acısı hep yüreğimizde ama anıları ve şehadet onuru bizi yaşatıyor.